Eylül 30, 2011

ses

Geceleyin bir ses böldü uykumu: “ nerdesin” dedi.. “gecenin köründeyim” dedim, daha usturuplu şeyler de geçti aklımdan ama Şair’e ayıp olur diye seslendirmedim. O sesten sonra uyumadım:

bazı tepelere kırağı yağmış mıdır şimdi,
rüzgâr bir dağın ardında beklemekte midir soluk soluğa
deniz de yüklemiştir iyot kokusunu dalgalarından birine muhtemel.
Akşamdan kalma ay varsa gökyüzünde,
çekip gider birazdan
devran dönmüş gün ağarmış,
Onca rüya görülmüş,
akılda ibretlik bir tanesi kalmamış.
Dinlenmek için yatılmış,
daha yorgun kalkılmış.

Yolu geceye katık eden yolcu otobüsü,
ayaza kesmiş dağların yamacında; uykulu gözlerin servis ettiği duraklardan birinde, molasını vermiştir şimdi.
Sabah, kimilerine başlamayı bildirir
kimilerine devam etmeyi.
yani öyle, “her yeni gün herkes için yeni başlangıç” olmayabilir.
Bazı şeyler yıllaaar ötesinden gelir, bir sabah bitebilir.
Bazıları yarım kalmışlığın yorgunluğuyla bu sabah da devam edebilir..
İşin gücün ahvaliyle, kafamızdaki tilkilerin durumu
yeni günün yeniliğine uymayabilir.
yirmi dört saatlik çarkın hangi diliminde mutlu olacağımızı, hangi diliminde derde çatacağımızı Allah bilir.
Yine de bir inat..
kalbimizin dört odacığından birine yuva yapmış hüthüt kuşu
doğan her yeni güne açınca gözlerini
umutla karışık tekerlemeler söyler.
Ne akılda kalmayan rüyalar ilgilendirir onu ne de yarım yamalak işler
“Gün yeniliktir “ diye düşünür,
yoksa ne diye deli divane olsun şu koca dünya, güneşin etrafında?

U(YKSZ)

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...