Kasım 12, 2015

Dönüş ve Barselona'ya gidiş

Tam 762 gün olmuş buraya yazmayalı .. başka yerlere de yazmadım zaten .. gazetedeki köşemden de istifa ettim söyleyecek sözüm kalmadı notunu bırakarak J .. bloğa ihanet yok yani.. uykusuzun artık burada “uyurgezer adının kalmasına gerek kalmadı” diyip adımı silmesine ramak kalmıştır sanırsam.. buralardan arada serzenişte bulunup sonra ümidini kesip çuvaldızlamaktan vazgeçse de sözlü olarak dürtmelere son vereli de az bi zaman olmuştu.. şimdi de öylesine otururken birden bire pat diye yazasım geldi.. aslında yazılacak çok ama çok şey vardı.. 2 yaz 2 kış 1 gezi 2 seyahat 3 seçim geçti.. gezi olayları  ve seçimler ile ilgili çok şeyler yazıldı bana birşey kalmadı .. ben uykusuz ile yaptığımız son seyahatimizi Barselona’yı yazacağım.. Barselona ile ilgili de bir çok seyahat bloğunda bir çok bilgi bulabilirsiniz tabii ki.. sanırım hakkında en çok sehayat notu yazılan şehirlendendir ve bunu hak ediyor. Olsun bir de bizden dinleyin bir zararı olmaz J
                THY  nin biletlerde yaptığı indirim kampanyasını gören uykusuzun beni araması ile harekete geçip bu yıl (2015) bitmeden bir yere gidelim telaşı ile nereye gitsek Sicilya mı olsun ora mı bura mı derken benim “artık şu Barselona’yı aradan çıkaralım aklımı meşgul edip durmasın” lafıma uykusuzun da katılması ile birlikte indirimli bilet kampanyasının bitme tarihine az bi zaman kala 18- 23 Ekim tarihlerine biletlerimizi aldık.  Daha sonra da internetten yaptığımız arama tarama çalışmaları neticesinde sadece yerinin merkezi olması birazda fiyatın diğerlerine oranla daha uygun olması nedeni ile Hotel Marvi’den 5 günlük rezervasyonumuzu yaptık. Bize göre bir şehri tam olarak gezebilmek ve tadını çıkarabilmek için en az 5 günlük bi süre olması gerekiyor yoksa eksik kalan şeyler oluyor döndükten sonra şunu yapsaydık burayı da görseydik dememek için.. neyse 17 Ekimde uykusuzun Ankara’dan İstanbul’a gelmesi ve 18 Ekim sabahının köründe saat 5 te uyanıp taksi ile Havaalanına gitmemiz ve uçakta yerimizi almamız ile başlayan seyahatimizin başında  her ikimizde de sanki her ay Barselona’ya gidiyormuşuz, bu gidişimiz de her senenin bu zamanı yaptığımız bir rutinmiş hissi vardı.. Belki Barselona ile ilgili çok şey okuyup çok fotoğraf görmemizden kaynaklanıyordur. Ama ben yine de uykusuzla birlikte daha önce Barselona’ya gidip hatta orada bir süre yaşadığımızdan halen şüphelenmiyor değilim. Çünkü uçaktan inip bavulları alıp, doğruca aerobus durağına gidip otobüse binmemiz, otobüsten Universitat durağında inmemiz, indikten sonra hemen hiç arayıp taramadan kendimizi otelin önünde bulmamız  bende doğal olarak daha önce buraya geldik te biz mi unuttuk acaba sorusunu sormama neden oldu.
İlk kez gidecek olanlara tavsiyem uçaktan Barselona havaalanında T1 terminaline iniyorsanız çıkışta otobüs tabelasını izleyerek kolayca aerobus durağını bulabilirsiniz ve kişi başı 5.90 euroya şehir merkezinde Katalonya meydanına(Plaça de Catalunya) kadar gidebilirsiniz. Aerobus sabah ve akşam saatlerinde 10 dakika diğer saatlerde 20 dakika ara ile sürekli Katalonya Meydanı ile T1 terminali arasında sefer yapıyor.
Önce oteldeki odamıza çıktık tabii ki. Yerleştikten ve lobideki suratsız hatundan (derdi neyse oldukça suratsızdı ve neden geldiniz der gibi bakıyordu) fiyata kahvaltı dahil olmadığını öğrendikten sonra ilk gün yakın çevremizi tanıyalım yürüyüşümüze çıktık.
Kaldığımız otelden çıkıp direk karşı istikamete gidersek Katalonya meydanına,  sağa dönüp dümdüz yürürsek Rambles caddesine çıkıyordu. Rambles caddesi dediğin ortasında yayalara ayrılmış kısımda kafeler, hediyelik eşya dükkanları sıralanmış ve dünyadaki envai çeşit insanın üzerinde cirit attığı iki tarafında da araç trafiğinin yer aldığı geniş mi geniş karnaval yeri gibi bir cadde.. Biz doğruca Rambles caddesinden deniz yönünde ilerleyerek sahile kadar indik.
Bu arada o saate kadar da çok acıkmış olduğumuzdan acilen karın doyurmak ihtiyacı içerisinde yeni bir tat deneme riskine girmeyerek bildiğimiz Kentucky Frıed Chicken ile öğle yemeğini geçistirdik. Sahilde bir parmağı ile Amerika kıtasını işaret eden Kristof Kolomb heykelini görünce nedense bi tuhaf oldum.  Birincisi heykel benim düşündüğümden çok daha büyük ve azametliydi. Gerçekten çok güzel bir heykel. Ben öyle çok fazla heykel seven biri de değilim üstelik. İkincisi de kaşifler her zaman bana ilginç gelmiştir. Hemen o devre zihnimde bir yolculuk yaparak  o zamanki şartlarda gemilerle Amerika kıtasına gidilmesi ve keşfedilmesi gözlerimde canlandığından bir anlığına tuhaf duygular içine girdim. Kristof Kolombu bir süre izleyip ters ışığa ve büyüklüğüne rağmen yakın mesafeden hangi açıdan daha güzel fotoğraf çekeriz araştırmalarından sonra sahilde kurulmuş olan antika pazarını dolaştık. Ben üzerinde No Passaran yazan 2.dünya savaşından kalma bir asker kaskı beğendim, uykusuz ise usturlablara hasta oldu.. ama sadece izlemekle yetindik fiyatları bize göre çok fazlaydı ve ilk günden bu kadar harcama yapıp  son günlerde sürünmek vardı.
Daha sonra sahil kesiminden ayrılıp ara sokaklardan ilerleyerek Plaça Reial’i bulup, akşamları burada takılırız diyerek kahve molamızı Hotel Neri’nin küçük ve sevimli bir meydana bakan kafesinde verdik. Moladan sonra yine Kuzey yönünde ara sokaklardan geçerek Barcelona Katedraline kadar yürüyüp, fotoğraf molasından sonra Plaça de Katalunya'ya çıktık.
Hotel Marvi'ye uğrayıp biraz dinlendikten sonra Barselona’da yediğimiz en berbat yemeği (peynirli risotto) yedik. Daha doğrusu yemeye çalıştık ama başaramadık. Yediğimiz kısmını da (1-2 kaşık) sırf garsonun sempatikliği yüzünden yedik desem yanlış olmaz. O kadar şirinlikle servis etti ki sanki hiç bi yudum almadan bıraksak üzülecek zannettik. Adam niye üzülsün ki sen parasını ödedikten sonra yesen ne olur yemeden bıraksan ne ? verdiğimiz parayı hiç yazmıyayım :) aç olarak çıktığımız restorandan sonra bizi ancak irish bar paklar diyip birer heinekeen yuvarlayıp sabahın beşinden beri ayakta olduğumuzdan otelimize gittik. İlk günkü akşam yemeğimiz heinekeen oldu sizin anlayacağınız. eh biz Gaudi, Dali, Miro, Picasso gibi deli/dahilerin şehrine gelmişiz bunu mu dertedeceğiz :)
to be continued..



UYRGZR _._

2 yorum:

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

rüyamda Uyurgezer bloğa yazıyordu.. ben de şaşakalıyordum.. sanırım uyanamıyorum artık..
( Lan.. afferm Lan Uyurgezer.. aslında senin için pis planlarım var idi ya.. üç -dört yazı daha yazarsan düşüneceğim bi iyilik)

Adsız dedi ki...

pis planları oldum olası sevmişimdir :D UYRGZR_._

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...