santa!

uzun süredir londra da yaşayan ve bu nedenle gavur adetlerini bizim adetlere ekleyen kardeşim, zamanın birinde bana bi çorap hediye etmişti.. bi çift değil, king kong un ayağına olabilecek ebatta tek çorap.. bunu kapıya ascakmışımda gece noel baba(namı diğer santa) gelip içine hediye bırakıcakmış.. bende o gün bugündür her yılbaşı asarım onu kapıma öyle yatarım..
en akla gelmedik zamanlarda "heyyy öyle dalıp gitmeyin işe güce eğlenceye.. bakın bakın bu dünyada ölüm diye bişey var.. plan mı yaptınız? ne yani siz eğleneceğinizi içip içip dağıtıp yeni seneye göbek atarak mı gireceğinizi sanıyosunuz.. işte buna gülerim sadece.." dercesine zaman zaman kafamıza vururcasına hatırlatır ya kendisini ölüm.. yine öyle oldu ve toplanıp sabaha kadar eğlenmeyi planladığımız arkadaşımızın evi, ikibinon yılının son sabahında bir cenaze evine dönüştü..
bu moral bozukluğuyla hiç bi yere gidesim olmadığından saat ona kadar evde boş boş vakit geçirip, bari yeni yıla böyle girmeyeyim diyerek kalkıp şehrin ücra bi köşesinde ama boğaz manzarasında bir kafede bir iki kişi hariç hiç tanımadığım insanlarla çay kahve içerek girdim.. yılbaşına göre düşünüldüğünde de erken denilecek bi saatte eve döndüm..
sabah uyandığımda ise santa benim çorabın içini yine boş bırakmıştı.. :) bi sürü sevgilim olduğu halde yılbaşını yanlız geçirdiğim için arkadaşlarımdan baya bi takdir topladım.. bende kendimle gurur duyuyorum aslında.. ama çok kadın hiç kadındır lafını da unutmamak lazım.. tabi benim için de cok erkek hiç erkektir olarak söylenmesi gerekiyo.. yada şunu genelleştirerek çok sevgili hiç sevgili yapalım.. ikibinonbirde yapmayı umut ettiğim şeylerden biri de tek ve gerçek bi sevgili olcak sanırım.. santa! çorabın içine bişey koymadın bari bu isteğimi geri çevirme.. sadece bir tane sevgili istiyom.. ama uzakta olmasın.. en azından bu ülke sınırları içinde olsun yaw.. biraz insaf.. UYRGZR-.-