Haziran 21, 2012

Prag notları

Önsöz : Soğuk bir mart gününde, işyerinde bir arkadaşımla birlikte canımız sıkkın bir şekilde bunalırken bari şöyle bunalacağımıza düşündükçe heyecan yapacağımız bir gezi programımız olsun mayıs sonuna kadar bunu düşünüp hayallere dalalım, eh zaten mayıstan sonra tatile gidicez bu şekilde sıkılmaya vaktimiz olmayacak deyip, iş çıkışı kendimizi tur acentasına atmış ve kredi kartlarımıza da taksit yaptırıp mayısın son haftasına 4 günlük bir Prag turu almış idik.. şu an itibariyle gidip gelmiş bulunmaktayız.. bu benim tur ile yaptığım ilk gezi oldu.. işte kısa kısa notlar :


1- Bir daha tur ile seyahat edilmeyecek, çünkü tura diğer katılanların İtalyan futbol takımı, isveçin buz hokeyi takımı, hadi o olmadı en azından bizim efes pilsen basketbol takımı olması ihtimali 0.001 bile değil.. ayrıca ben giderim ama turdan ayrı gezerim deseniz bile ilk gün uçaktan iner inmez sizi otele yerleştirmeden önce, ördek yavruları gibi dizilip, akşama kadar tur rehberinin elinde tutuğu salak bi şemsiyeyi takip ederek şehir turu dedikleri şeyi yaptırıyolar.. ki hiç lazım değil çünkü siz dönüp dolaşıp oraları bi 100 defa daha zaten gezeceksiniz… kardeşim otelime yerleştir beni, ver elime bi harita.. sonra kaybol.. git evinde yat uyu dinlen, komşularınla barbekü yap..töbe töbee :D

2- Turun düzenlediği extra para ödeyerek katılacağımız turlar: Birinci gün karlovary turu, akşamı ortaçağ gecesi.. ikinci gün terezin nazi kampı + Almanya Dresden kenti , akşamı pragda tekne turu.. birinci gün ne gündüz ne de gece programına katılmadık.. ikinci gün programına katıldık… birinci gün programına katılanlar Karlovary den pek bi memnundular ama ortaçağ gecesi hepsinin saçlarını diken diken etmiş anladığım kadarıyla isabet etmişiz gitmemekle.. cadılar, dilenciler, cır cır cır bi müzik bide numaradan yaptıkları için abarmışlardır tabii.. ..tahmin etmiştim zaten.. bi çoğu yemeğini yedikten sonra dışarı kaçmış duyduğuma göre… biz ise ilk gün oldukça keyifli bir gün ve gece geçirdik, prag sokaklarında nerdeyse her noktasına ayak basmaya çalıştım tabiri caizse..

3- Charles köprüsü ve astronomik saatin bulunduğu meydan bıkmıştır eminim benden her geçtiğimde yine mi sen? diye bakıyodu heykeller.. hele çarmıha gerilmiş İsa heykeli çok kızdı bana.. Meryem Ana yerine dile gelip bir iki laf ediyim dedim kendisine.. az daha söylensem taşa döndürecekti beni.. köprünün ortasındaki bir rahip heykelinin üzerine herkesin elini sürterek dilek dilediği yere bende elimi sürtüp dilek diledim.. aman dikkat eğer tekrar oraya gitmek gibi bir dileğiniz varsa oradaki köpek heykeline de elinizi sürteceksiniz unutmayın.. köpeği ellemezseniz tekrar Praga gitmeniz mümkün olmuyor(muş).. ben hem oraya sevgilimle gitmeyi diledim .. hem de köpeği okşadım .. işim garanti..

4- Köprü üzerinde bir sürü sanatçı var .. müzisyeni ressamı.. müzik dinleyerek ressamların eserlerini izlemek çok zevkli .. hepsi orijinal orada gözünüzün önünde sanatlarını icra ediyorlar.. fiyatları da fena değildi ama.. ben resimlere bakıp “uykusuz bunun aynını hatta daha güzelini yapar ya buradan taşımaya ne gerek” diyip bakıp geçtim tabii ki.. valla bak..düşünmedim hiç almayı..  hatta biri gazoz kapaklarının üzerine resim çiziyodu.. yok artık dedim gel de toplu iğnenin ucuna çiz.. ya ben 70x100 tabloları zor görüyom.. kör kör geldim buralara.. kafayı çizmiş ressam yaa.. offf…

5- Tam böyle kaybolduk oh ne güzel deyip gezerkene şu tarafta nehir inelim yolumuzu buluruz dedik bi indik fred ve ginger karşımda.. aman allahım dans ediyolar.. el ettim , zıpladım duymadılar beni.. bende resimlerini çektim haberleri bile olmadı.. ohh..

6- Prag’da yaşadığı zamanlarda bir kahvede oturmuş Nazım Hikmet, orada şiirler yazmış, kahveler yudumlamış.. nehri seyretmiş.. Slavia Kavarna Cafe.. gittik bulduk.. önce Nazım’ı bulduk .. küçük bir resmini koymuşlar çerçeveleyip.. niye daha büyük değil diye bi söylendim tabii.. daha büyüğünü götürüp hediye etmek lazım assınlar oraya.. sonrada onun yaptığı gibi kafede nehri seyrederek kahve içtim.. Türk kahvesi de yapıyolar.. ama ben capuccino içtim.. çok güzel bir kafe.. yemekte yenilebilir.. tavsiye edilir..

7- Hmm .. siyah bira.. dark beer.. çok sevdim.. daha önce denediğimde içememiştim ama çekler çok güzel mi yapıyorlar ne.. hastası oldum.. dark beer enfes.. üstelik sudan ucuz.. abartmıyorum gerçekten de.. menülerde su 65 ise bira 55 filan.. susadıkça içiniz.. ben öyle yaptım.. birde söylendiğine göre dark beer bayanların göğüslerini büyütüyormuş.. şehir efsanesi, espri olsun diye söylenen bişey dediler ama.. ilk akşam benim kopça koptu.. doğrumu yoksa ya filan diye epey bi güldük.. geçen gün epeydir görmediğim bir arkadaşım sen silikon mu taktırdın diye sordu.. bende cevap olarak “ hayır , çeklerin dark birasından biraz fazla kaçırdım sadece” diye cevap verdim..

8- İkinci gün, Terezin Nazi Kampı gezisi güzeldi.. güzeldi derken hayran olmadım tabii ki ama belki de hayatımda ilk ve son kez bir Nazi Kampı görüyor olmaktı güzel olan.. fazla anlatmaya gerek yok çok film izledik hatta okuduk bu konuda.. ama çektiğim fotoğrafları burada paylaşıcam daha sonra.. ama sonrasında gidilen Almanya’nın Dresden kentine gitmeyi gereksiz buldum açıkçası.. bana soğuk geldi o şehir hele Prag’dan kalkıp gidince öyle geliyor ne yazık ki.. fakat sınırdan geçerken hiçbir kontrolden geçmiyorsunuz.. sanki aynı ülke içinde seyahat ediyor gibi gidilip geliniyor.. insan Almanya’ya kaçak girmek istese, turla bizim yaptığımız gibi gelse, Dresden de herkes dağılıyo zaten akşam şurda buluşucaz diyo rehber gidiyo.. ordan topuklar kaçarsın kimsenin haberi de olmaz.. Berlin, Dresden’den 2 saatmiş, otobüs, tren herbişey var.. Prag’a dönünce rehbere bu durumu sordum.. oda bu şekilde giden çok, en az seksen kişi yolladım zaten Almanya’ya dedi..

9- Son gecemizde tekne turumuz vardı, Dresden dönüşü otobüs bizi tekneye bıraktı ve yaklaşık 2 saatlik, açık büfe akşam yemeği, şarap, akordeon müziği eşliğinde birde nehir tarafından gözlemledik akşam yavaş yavaş inerken .. pek bi romantik ama maalesef romantik takılacak biri olmayınca için bi burkularak izliyosun manzarayı.. birde nehirdeki kot farkı ve setler yüzünden tekne bir havuza alınıyor gezi sırasında, yaklaşık 5 metre kadar yükseltiyolar, yarım saat kadar sürüyo bu yükselme faslı,yükselip geziye devam ettikten sonra geri dönüşte de aynı şekilde alçaltıyolar… bu esnada biraz sıkıcı beklemek ama yemek yeme işini bu havuz yükseltme-alçaltma seanslarına bırakırsanız sorun yok..

10- Tekne gezisi sonrası son gecemiz diye gecenin ilerleyen saatlerine kadar son bi şehir turu atıp son biralarımız içelim telaşından sonra otele gidip yattık. Sabah erkenden kahvaltı edip saat 9.30 da bizi havaalanına doğru hareket edileceğinden bavulları hazırlarken gelen tur firmasından arayıp THY’ nin grevde olduğu ve bugünkü uçuşun iptal olduğu söylendi.. THY de bu grev yüzünden yolcuların mağdur edildiğini bahane edip 305 kişiyi işinden atan yetkililerin bizim bunu duyduğumuz andaki sevincimizi görmelerini çok ama çok istedim.. ne mağdur edilmesi ya.. 1 gün daha Prag’da kalıcaz, koskoca bi 24 saatimiz var, daha ne isteyelim ya.. ne mağduriyeti delimisiniz siz.. sonuna kadar arkanızdayım ey grev yapanlar.. bunu da benim gezilerime denk getirin lütfen.. hem bir gün daha prag’da kaldım, hem otel paramı THY ödedi.. daha çok dark beer, zaman bulamayıp yapamadığım pazar yeri ziyareti, küçük bir alışveriş turu, meydanlarda kafelerde aylaklık, kullanmadığımız metro ve tramvay ile şehir içinde seyahat, sabahın köründe işe gideceğime prag’da bir gün daha.. var mı bir mağduriyet.. yok .. memnuniyet var tam aksine.. daha ne olsun..


11- Fazladan geçirilmiş bir gün daha ve sonrasında tur rehberimiz bizi havaalanına kadar bırakıp check-in işlemlerimizide yaptırıp gönderdi.. çokta hakkını yemek istemiyorum şimdi ..zor iş bu rehberlik.. her hafta birbirinin tekrarı.. hep aynı şeyleri anlatmak sabır işi.. insanlara laf anlat dur.. sabır işi.. ben yapamazdım sanırım.. çav prague.. tekrar görüşcez nasılsa.. köprüdeki köpeği okşadım ben.. gelecem..
UYRGZR-.-

Son söz : Uykusuzcuğum biraz geç oldu ama yazdım sonunda, şimdi yarın itibarıyle bir kısmında beraber olacağımız yurt içi seyahatim başlıyor, biraz Adana sıcağı, düğün dernek, akdeniz, güney ege, kuzey ege yapalım.. İstanbul’un trafiğinden kurtulalım.. zaten süper zeka küpü idarecilerimiz trafiğe çözüm olarak İstanbullulara tatile gidin dediler.. dururmuyum.. :)

4 yorum:

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

*Ühü..resim..
*Ühü..köpeği atlamışım ya la..yoksa diğerini mi atladım..hatırlamıyom şimdi..birini okşadım ama..
*tam yedi gün sonra heyoo..kuzey egeeeee...durmayacaz tabi..
U(YKSZ)

Godsyndrome dedi ki...

Arkadaş üşenmeyip çek cumhuriyetine gidiyor ellenecek köpeeğen fotosunu şuraya eklemiyor ya.Gerçi benim yorumlarım yanlı olabilir :D Bi de egeye gidiceklermiş ohh :)

BG dedi ki...

Bir iki fotoğraf iyi olurdu cidden.

Çok kıskandım seni. Prag bende hayal hep. Görmekten öte bir kaç ayımı orada geçirmek istiyorum ben.

Kıskandığımdan bazı kısımları atladım okuyamadım o derece :)

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

resimleri de koydum sonunda :D ama köpek yok godsy..sorry :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...