Ben seni sevsem
şimdi yosun tutmuş taş yüzyılın sessizliğinden sıyrılıp akan suya karışır
utanır biriktirdiği isten pustan şımarır bir denizin akıl almaz mercanlarında Ben seni sevsem şimdi kıştan bahara geçmeye çalışan mevsim
kurtulur karlı buzlu ağırlığından takılır bir kuşun kanadına avareleşir sıcak
iklimlere uzanan göç yollarında Ben seni sevsem şimdi kitaplıkların
el değmeyen raflarında bir zamanlar çok sevdikleri satırları barındıran
kitapları bulur insanlar kırmızı mavi mor belki kalemlerle çizilir o satırlar Ben seni sevsem şimdi tarih kapanır kendi içine yazılmaz para
politikası üstüne kitaplar
Ben seni sevsem
şimdi sorulduğunda bunun niceliği açılır kollarım 12.756.274 metreyi sarar duru
durgun bir su birikintisindeki gibi görünür 10.994 metre derinlikte balıklar
Ben seni sevsem şimdi saat hep 15.15 hep 18.30 hep 12.00 hep dokuza çeyrek var Ben
seni sevsem şimdi fırından yeni çıkmış ekmek kokusu her evde enflasyonun
düşmesi buna bakar Ben seni sevsem şimdi arşimed dayanak bulur paralel bir
evrende hoop dünyanın altı üstünde üçgenin iç açılarını toplamaz hiçbir öğrenci
geometri dört köşe
Ben seni sevsem
şimdi ilkokuldan kalma eski yıkık dökük bir duvarda yer değiştirir ali ayşeyi
seviyor’un her iki öznesi Ben seni sevsem şimdi bütün seferler iptal çünkü
bütün mesafeler kısa bi de üstüne kış ortasında beyaz kırmızı mor petunyalar Ben
seni sevsem şimdi kurulur mahalle aralarında sofralar ağaçlar ardında mahmur
bir mehtap rakıya buz da gerekmez nihavend faslında komşular Ben seni sevsem
şimdi asılı kalır seyyareler olduğu yerde güneş bir yarı kürede ay diğerinde intihara
meyletmiş bir bıçak hayata dönmeye çalışır kör bir bileyicinin ellerinde
Seni sevmeyişimin
sebebi
dünyanın dirliği
düzeni
ya…
işte öyle.
U(YKSZ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder