mülâhaza

sinirlenince- ülke gibi ben de- çok güzel oluyor muşum.. Uyurgezer'in yalancısıyım, o söyledi. geçen gecelerden biriydi..sinirlenmiştim..o an güzelleştiğimi bilmiyom, benim için güzelleşmek yüzde yetmiş iki sınırına dayanan çeşitli sıvılarla mümkün henüz..derdim de güzelleşmek değil kötüleşmek..böyle.. karıncayı bile lime lime etmek gelsin istiyorum içimden..antenini, borusunu  bacasını ayırıp, beyaz dosya kağıdına yapıştırıp, karşısına da amfiyoksüsün dolaşım sistemini çizesim var. Tümdengelip bir yerlere varamayıp fonksiyon eğrisinde hamak kurasım var. 
"içki bütün kötülüklerin anasıdır" demiş diyen..ya her mayada tutmuyo ya da bi yanlışlık mevcut birader. istiyorum ki, nefes alan almayan ne varsa etrafımda; hatta yüz milyon bilmem kaç bin mil(her şeye İngilizim aslında gıcıklığına burada yaşıyorum) civarımda, kaçırtacak cinsten kötülük dolsun içime..o tutuyor duvarın dibine büzüşüp kalmış mahallenin köpeği üşüyor mudur diye düşündürüyor, kendinden başka her şeye iyi niyetli olduruyor. iyi niyet dediğin de gıcık, sığıntı bi kavram aslında, olsa olsa müebbetten kurtarır adamı. "niyetim iyiydi hakim bey, karşısına amfiyoksüs çizecektim, omurgalı omurgasız sınırını öğretmekti amacım"
kadehe ne yaraşır sorusu muamma olmaz hiç bir zaman, kadehine göre değişir bilindiği üzere..madem kötülükleri yatağından söküp alacağız dedim içimden kadeh naifliğine hiç girişmeyelim. en son bunu düşündüm..sonra bi baktım balkon demirlerine tünemiş, dolunay eşrafından ay seyrediyorum, seyretmekle de kalmıyorum, bildiğin kesişiyoruz, bi sohbet bi muhabbet gırla gidiyo..seninki yörünge tutuklusu olduğundan ağaçların arasında kalınca, uçtum balkondan kondum irice bi çınarın üst dallarına..güya kötülük akacak her yerimden, kulaklarımdan fışkıracak diye bekliyorum bi umut..sonra bi esinti..bi de hüt hüt kuşu eklendi bize.. şarkı faslına geçtik hep birlikte..biri dedi mühayyerkürdi, biri dedi nihavend..ben ne dediğimi hatırlamıyorum.. hatırladığım bu sebepten bile kavga edemedik. uzakta bir ışık vardı bi de..biri dedi Sterope..öteki dedi "yuh. bildiğin Venüs işte"..ben dedim uçak. demez olaydım..olduğum yere sığamadım, kalbime bi dinamit bağlayıp, fitilini sigaramın ortasına düğümlemiştim.. sigarayı yarılamaya fırsat kalmadı. bi gümbürtü..bi patlama..bi yerlere sığmayınca böyle oluyor..bi de gidesim geliyor.. o gece de farklı bi şey olmadı. hayal meyal promosyon uçak seferleri sayfasını hatırlıyorum bilgisayar ekranında.. 

Lviv..vay anasını..Uyurgezeri arasam mı?..mmm..ne güzel bir meydan..görüntüyü büyüt gör bakayım.. ooo..ne yenir, ne içilir...bas bakayım..gidiş dönüş 99 avro..uh..Uyurgezer'e haber vermeye ne gerek var, gelir nasılsa..yapma uykusuz..sayfalar ilerliyor..bilgileri girip duruyorum, kendimi durduramıyorum..tarih aralığı..önerilen oteller..aha ne uygun bir oda fiyatı..yapma uykusuz..rezervasyon..dur bi bakayım..a! kadeh de boşalmış..koy bakayım....
*      *       *
sabah.. başımın üstünde koca bi değirmen taşı..dönüyor..un ufak ediyor..gözümün tekini kapalı tutmak iyi geliyor..duşun altına girebilsem ötekini de açacağım ama..sonra bölük pörçük aklıma geliyor.. Lviv..bugün ya da yarın hatta belki de dün için bir uçak biletim bir de otel rezervasyonum olabilir..telefona bakıyorum.. RJM7899 benzeri bi numara yollanmışsa yandım ha yandım. telefon bir ölü kadar sessiz..aman..e-posta adresine bak geri zekalı..gelen kutusu da masumiyetini ispatlayıp tahliye oluyor..yine de içimde bir soru işareti eğilip bükülüyor..Acaba? 
Sağlam kafayla bi bakayım şuraya dedim..açtım görselleri..e kaderde varsa..
Uyurgezer'e anlattım sonra, işte o zaman dedi:"sinirlenince çok güzel oluyorsun"
U(YKSZ)