Mevsim öyle
bahar mahar değilmiş. Çiçeklerin, büyükbaş-küçükbaş hayvanların, insanın ve her türlü haşeratın aklını başından
alacak rüzgarlar, yağaryağmaz kuruyup giden yağmurlar, ebemkuşağını andıran günbatımları
yokmuş anlayacağınız. Ama kişiliksiz, soğuk desen soğuk değil; karsız,
karayelsiz, güneşsiz, bulutsuz, geceleri yıldızsız, gündüzleri ne giyileceği
belirsiz, bir kış yaşanmaktaymış. Oysa gönül adam gibi kış yaşamak istemiş.
Ne dediğini
ve dahi ne demek istediğini bilen bir kış. Yamulmadan, eksilmeden..güneşi bahane
etmeden, rüzgar şu yönden esti demeden. Küresel ısındım diye alınmadan,
gücenmeden. Biraz buluttan, biraz yağmurdan, biraz ondan biraz şundan nasibimi
alayım demeden. Çokça siyahlardan biraz da beyazlardan;karışımından olmuş
grileri bir yana bırakalım, yakınmadan.
Başka
mevsimlere özenmeden yaşanacak bir kış istemiş gönül. Şartlarını şurtlarını
bildiği için seveni sevecek bir kış. "Karmış boranmış vız gelir tırıs gider" diyeni önemseyen bir kış.
Bugün bir
yağmur yağdı, yaz yağmuru özentisi. Ben diyeyim iki, siz deyin beş dakika.. Sonra güneş açtı. Çok içimi burktu bilemezsiniz. Hiç ummazdım bir kıştan böylesini.
U(YKSZ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder