Eylül 01, 2010

SİCİM YAĞMUR

"Sicim gibi yağmur" un bir benzetme olmadığını gördüm az önce.. Ankara'da akşam üstüne doğru, güneş gökyüzünün ortalarından ufuk çizgisine doğru henüz yol almaya başlamışken, uzaklarda bir küçük karaltı belirdi önce.. Meteoroloji tahmin etmiştir mutlaka ama yaklaşık bir aydır hava tahminlerini duymamak görmemek gibi huy edindiğimden- sıcaklık artıyor, hissedilen sıcaklık bunaltacak, kalp hastaları, yaşlılar, kaçıklar sokağa çıkmaktan kendini men etsin cinsinden anonslar kendimi kaybetmeme sebebiyet verdiğinden- haberim olmamıştı. O karaltıyı uzakta gördüğümde evimin aşağısındaki bakkaldaydım. Nevaleyi alıp, sekiz kat çıkıp, evin kapısını açtığımda penceremin önüne konuşlanmıştı neredeyse..Sabah çıkarken bütün pencereleri açlk bırakıp gitmiştim. Kapıyı kapatmama fırsat kalmadı, içeri dolan -rüzgar diyemeyeceğim alize, tayfun, tornado artıkın hangi coğrafyada yaşıyor ve her ne diyorsanız- şey saçlarımı diken diken ederek-mecaz değil gerçek bir diken diken görüntüsü-kendine hat oluşturdu. On iki dev adam gücümü zar zor toparlayarak kapıyı örtmeye muvaffak oldum. Tam o anda odaların kapıları devasa seslerle birer birer kapandı. Shyamalan yanımda olsaydı bu doğal sahneden ötürü önce ayaklarıma kapanır, sonra yanacıklarımdan doyasıya öperdi. (Onu, bakkalda kalmamış olan ançuezli ! dip !sos ! almaya markete göndermiştim ve şimdi pişmandım. Öpmesi umurumda değil ama ayaklarıma kapanması gurur kaynağım olurdu elbet:)))Evin içindeki doğa terörünü salon kapısında asılı duran çin çanının yerlerde parçalanması dışında bi kaza olmadan atlattım. Çin çansız yaşayıp yaşamayacağıma karnımı doyurduktan sonra karar verecektim. İşte sicim yağmurları bu kararı verdiğim anda gördüm. Yani çin çansız yaşayıp yaşamayacağıma yemekten sonra karar verme kararını aldığımda. ( Ha ha spiker tekerlemesi olur bundan az daha zorlarsam) Salonumun ve iki odacığımın içine sicim yağmurlar yağıyordu. Salon penceresinin önünde durdum, yüzümü sicimler ıslattı. Serin bir gece bekliyecek beni diye sevincimden oturup bunları yazdım. Daha da sevinirsem gene yazarım.
U(YKSZ)

2 yorum:

Godsyndrome dedi ki...

ankara demeyin ağlarım bi de şu kelime doğrulamayı kaldırın nolur :D

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

Godsy:
a) Yav ne ara koymuşuz kelime doprulamayı, tamamdır Godsy, yok artık/nerden yok edileceğini bulana kadar fenalık geçirdim..
b) Bi daha bu kentin adını ananın....:))))))
U(YKSZ)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...