Karma Kameleon çalıyor; aramızdaki dikdörtgen masanın diğer ucunda oturmakla yatmak arası pozisyona bürünmüş Uyurgezerin diz üstü bilgisayarında. İnce battaniyeyi üstüme alacak denli serinlemiş havada biraz nem biraz esinti biraz nane-kekik kokusu.. Kaz dağlarından yıldızlar görünmüyor, eteklerindeyiz çünkü, başımızda zeytin ağaçları.. –şarkı red red wine’a döndü- Uyurgezer’in DJ’liği tuttu, keyfi yerinde..aslında film izleyecektik, Çalgı Çengi getirmiştim ta Ankara’lardan, ama oturduğumuz yerden kıpraşmama hali hasıl oldu.. Dünkü rüzgardan deniz bulanmıştı bugün..Yine de yüzdük, hafif dalgalı..yarın Kadırga koyunda, dalgaların erişemediği noktasında bulanıksız! Denizi aramaya karar verdik.. Şeftali, erik, nektar. ..ağaçlardan yedik.. saat, dakika, saniye umurumuzda olmadan..ne televizyon, ne radyo, ne gazete.. üç maymunun ikisi olduk.. ne acıktığımız dertti ne doyduğumuz.. öyle denize, göğe, ağaca bakındığımız bi gündü.. güzel bir gün.. güzel..
U(YKSZ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder