Nisan 13, 2013

okuma pişmanlığı ..


Ortaokul lise zamanlarında beyaz dizi ve Barbara Cartland kitapları okuma furyası vardı.. harçlıklarda kısıtlı olduğundan bu kitaplar içimizden biri tarafından alınır o okuduktan sonra arkasından bir okuma sırası oluşurdu.. birinci ikinci yada üçüncü sırada olmak süper birşeydi ve okuyan kişiye de bir an önce bitirmesi için yapılan baskılar bitmek bilmezdi.. bu kitapları okumanın en yaygın yolu tarih kitabının arasına koyup dışardan tarih çalışıyo görüntüsü vererek okumaktı.. yani en azından ben bu iş için tarih kitabını en uygun kitap olarak belirlemiştim.. bu kitapları o yaşlarda bende merak etmiş ve 3-4 tanesini bu şekilde okuma sırasına girerek okumuştum. Belki de sayısı 7-8 olmuştur ama 10 u geçmediğinden eminim.. Bu kitaplarda ki kilişeleri 2-3 tane okuyunca belirlemiş ve tekrarlarından da sıkılmış olduğumdan beyaz dizi okuma işini bi yerde bırakıp İsaac Asimov, Agatha Christie ve Stephen King kitaplarına dadanmayı tercih etmiştim..
Beyaz dizilerdeki yakışıklı diye tabir edilen adamların tipleri tarif edildiğinde kaçınılmaz olan gri gözler, düz bir çizgi haline gelen ağızlar standarttı.. gerçek hayatta hiç gri göz görmedim ben gören var mı bilmiyorum ama genellikle 70 yaş üzerinde ve ileri derecede katarakt olmuş amcalarda görülmekte olduğunu sanıyorum.. adamın ağzı düz bir çizgi halinde oluyorsa (ki eğer bu çizgi 0.2 uçlu bi rapido ile çizilmişse eğer) adamda dudak bile yok demektir.. öpüşmeyi düşünemiyorum bile böyle bi adamla.. bir de kızdıklarında alnında yada çenesinde seğiren bi kas oluyodu sanırsam o da bir felaket.. tarif edilen bu tip adamlar hele birde 40 lı yaşlarda olunca 16-17 yaşlarımda hiç ilgimi çekmemişti açıkçası.. Bir de fotoromanlar vardı ki, bütün kızların hasta olduğu italyan Franco Gasparri'nin adını hala google a bile bakmadan hatırladığıma şu an kendim bile şaşırdım açıkçası.. hatırladım ama onlarıda zorda kalmadıkça (sıkıntıdan patlamadıkça) okumazdım.. onun yerine bana tommiks olsun teksas olsun kızılmaske mandrake olsun daha iyiydi .. gerçi bu çizgi romanları da ilkokul çağında başlamıştım okumaya ama orta ve lisede de okurdum bulduğumda.. halen bazı durumlar karşısında "sülalemin tüm bıyıklıları adına" yada "hay bin kunduz" dediğimde milletin şaşırarak bakmasına sebebiyet verdiğimden bunlardan bihaber olduklarını görüp siz internet çağı çocuklarısınız bunlardan anlamazsınız diyip geçiyorum..
Geçen sene Stieg Larsson'un milenyum üçlemesini okuduktan sonra aynı heyecanla okuyabileceğim roman var mıdır acaba diye bakınırken Amerika'da uzun süre en çok satan kitaplar listesinde ilk 3 sırada gördüğüm Fifty Shades of Gray adlı kitap ve bunun serisi olan diğer 2 kitabı merak etmeye başlamıştım. İçeriklerini de fazla araştırmamış Türkçesi bir çıksın bakarız diye düşünmüştüm.. bu kadar çok sattığına göre de belki milenyum üçlemesi gibi bişeydir diye bir umut doğmuştu içimde.. kitapçı raflarında Grinin Elli Tonu kitabını görünce arka kapağını bile okumadan aldım ve birincisine bi bakalım nasıl bir şeymiş dedim.. hay demez olaydım.. umut ve yüksek beklenti sonucunda gelen hayal kırıklığı.. merak kötü bişey..
Seneler önce beyaz dizilerde bıraktığım hatta hayatımdan çıkardığım, o gri gözlü, donuk bakışlı ağzı çizgi haline gelen adam çıkageldi o kitabın içinden.. Hay bin kunduz! kitabın kahramanı hatun üniversiteyi henüz bitirmekte ve üstelik bakire.. adam ise 27 yaşında, bir ailede evlatlık olarak büyümüş, gerçek anne baba ortada yok, fakat son derece zengin uluslararası iş yapan bi şirketler grubu sahibi, özel uçağı, helikopteri, lüks arabaları, vs. herşeyi var.. bunun yanında klasik müzik dinliyor, mükemmel piyano çalabiliyor, planör yapabiliyor saymakla bitmez yetenekleri var.. üstelik gri gözleri ve kızdığında çizgi haline gelen ağzı da cabası.. 27 yaşında olup ta daha bisiklet kullanmayı bilmeyen adamlar var yahu.. hatun her sayfada istisnasız en az bir kez dudağını ısırıyor, arkasından bu bay yetenek timsali tarafından dudağını ısırmaya devam ederse tecavüze uğrayacağı tehditini alıyor.. gözlerini devirdiğinde ise poposuna şaplak yemekle cezalandırılıyor.. şaplak yemekten hoşlanmayan hatun bu hareketi ya adam görmediği zamanlarda yada içinden yapıyor.. (gözlerini devirme ihtiyacı neden bu derece fazla onu da anlamadım).. hiç bir cinsel deneyimi olmayan bu hatun, cinselliği köle - efendi ilişkisi şeklinde yaşamayı tercih eden adama, yerde dizleri üzerinde bekletilip, eller dizde gözlerine bakmaması emredildiğinde itaat ediyor, ancak kitabın sonunda gözlerini devirdiğinde poposuna yediği kemerden sonra kaçmayı akıl edebiliyor.. bu kitap Amerika'da yok sattı, şimdi bizde de çok satanlar raflarında.. okumayın okutmayın boşa para/ zaman harcamayın .. ya da okuyun ne diyim tek kurban ben olmayayım.. kitaptan tek öğrendiğim vanilya seksin ne olduğu.. hiç bir alet edevat araç gereç kullanmadan yapılan seksmiş.. bu konuda cahilim evet.. sanırım çok tekdüze bi seks hayatım oldu şimdiye kadar.. (: ejderha dövmeli kız gibi bi kitap okumak istiyorum .. tekrar mı okusam ne yapsam.. şimdilik bi Grunge kitabı okuyup kendime gelmeyi düşünüyorum.. 
UYRGZR-.-

4 yorum:

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

Hay çok yaşa emi.. gri göz, çizgi ağız kısmında yaş geldi gözlerimden.. ben de harika bi kitap var..bu felaketten sonra bence sana da iyi gelir. Sevgili Godsy'mizin bana verip geri almamamakta direndiği kitabı sana getireyim.. cidden iyi gelir
( Şimdi kinaye yapıyom sanıp, çok kızacak:)))
U(YKSZ)

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

bence onu kendi alsın okusun.. seni kobay olarak kullanıyo gıcığım ona :DD UYRGZR-.-

Godsyndrome dedi ki...

Benim kurşuni gözlerimi çizgili ağzımı alnmdaki atardamarı görmemiş gibi yapman da beni gıcık etti uyurgezer.
şüphesiz ki kendimden daha kültürlü birinin onayını almak istememi, kitabı ilk ona sunmamı, bir kitap için (iskender) yapmadığını bırakmayan,en yakınını üzen birisi
anlayamaz bu konuda takdiri uykusuza bırakıyorum.
Ayrıca hiçbir "alet edevat" kullanmadan yapılan seksi yeterince anlatmamışsın.Yani mesela yatak da mı yok, kadın da mı yok,ben de mi yokum... bu sınıfa girmesi için asgari ve azami neler bulunmalı lütfen bunları da belirt.Madem kitap tanıtımı yapıyorsun, okuyucu bunu bekliyor yani.
Saygılar.


UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

cevap veriyorum : godsy kitabı kimse okumasın ama sen mutlaka oku :DDD UYRGZR-.-

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...