Eylül 22, 2013

Galileo Galilei ..


tarih 15 şubat 1564 ü gösteriyor iken İtalyanın Pisa şehrinde müzisyen Vincenzo Galilei'nin bir oğlu dünya'ya geliyor .. adam üşengeçlikten oğluna bi isim bile aramayıp, soyadının son harfini (o) yapacak kadar enerji bulup içinde Galileo koyuyor adını oğlanın.. oluyor sana Galileo Galilei .. bence oğlan da adını iki kez tekrarlamaktan üşenip Galile parantezine alıp (Galile) oi olarak kullansa imiş hakkıymış.. valla ne diyim bende üşendim şimdi sürekli Galileo Galilei yazmaktan o yüzden bundan sonra galile diyip geçerim acımam.. zaten adama babasından başlanarak sürekli acımasız davranılmış ben niye farklı davranayım ki.. ben mi insafa gelecem.. üstüme gelmeyin.. yapmam .. baba Vincenzo Galilei sadece isim konusunda gaddar davranmayıp kendisi matematik yüzünden hatırı sayılır bir servet kaybettiğinden( matematik yüzünden nasıl servet kaybedilir bilemicem ama bazı kaynaklarda böyle yazıyor) oğlanı hekim olmaya zorluyor ve Galile tıp eğitimine başlıyor .. ama anarşist ruhlu Galile napıyor.. .. yasağa karşı gelme mi dersin baba sözü dinlememe mi dersin artık ne derseniz diyin.. baskılar beni durduramaz diyerek bir yandan da babasının kankası Ricci'den matematik dersleri alıyor.. akabinde tıp eğitimini bırakıp felsefe ve matematik bölümüne geçip 25 yaşında matematik profesörü oluyor.. burdan alınacak ders : çocuğunuza matematik dersini yasaklayın gitsin 25 yaşında profesör olsun değil elbette .. bizim çağda geçerli değil canım.. matematik sana yasak de..bide üstüne zil takıp oynar daha da 4 işlem bile yapmaz .. onu diyim..

hiç bişey yazmadan önce şunu söylemek isterim ki; bütün resimlerinde gördüğüm şey Galile'nin boynunda nerdeyse kendisini boğacak sekilde duran kocaman beyaz bir yakanın olduğu.. gördükçe içime sıkıntılar basan bu yakayı ben takıyor olsaydım değil dünyanın güneşin etrafında döndüğünü, evimin yolunu bile bulamaz, şehrin sokaklarında bi o yana bi bu yana dolanan arada pisa kulesine çarparak yön değiştiren bir divane olur çıkardım.. ayrı bi hayranlık duyuyor olma sebeplerimden bi tanesi de bu sanırım..( acaba kule benim gibiler yüzünden mi yan yattı??? he ?? tmm sustum -.- ) 

Şimdi bu adam izliyor sürekli.. ne biliyim rüzgarda sallanan lambaları, katedrallerin avizelerinin sallantılarını izliyor, pisa kulesinden gülleler atıyor, şehrin mekanlarını pek verimli kullanıyor, sarkaçı zamanı ölçmeyi felan buluyor nabzını tutarak ölçmesi de acaip pratik zekaya sahip olduğunun kanıtı tabii ki .. sanırım bi ara Kepler Galile'ye yazdığı bir mektupta Hollanda'da bir gözlükçünün yaptığı basit bi teleskoptan bahsediyor.. Galile mektupta okuduğu aleti geliştirip uzayı gözlemlemeye başlıyor.. naapsın adam nereyi gözlemlesin o yakayla kafasını önüne eğemiyor ki.. yanından geçen hatunları bile göremez rüzgarlı bi havada.. Mektuplaştığı kişi de Kepler yani.. bide mektupta küçüklerin ellerinden büyüklerin gözlerinden öpüp, ayşe ablamlara selam ibrahim amcamlara kelam edeceklerine yeni icadlardan bahsediyorlar way be ne dönemlerde yaşamış insanlar.  

Galile yaptığı teleskoplarla ayı, güneşi, jüpiteri,  satürnü, yıldızları incelerken keşfettikleri herkesin bildiği gibi başını belaya sokuyor, papaz efendilerle.. dünya yuvarlak diyor, kendi etrafında döndüğü yetmezmiş gibi güneşin etrafında döndüğünü, ayında dünyanın etrafında döndüğünü söylüyor densiz.. ne bu böyle herşey döner mi ? jüpiter, satürn yıldızlar konusunda söyledikleri de öyle ipe sapa gelecek şeyler değil üstelik.. engizisyon yolları taştan galile çıkardı beni baştan.. derken.. hapse atılma..engizisyon.. işkence..aforoz edilme tehditler.. şeytan olarak suçlanma ardı arkası kesilmeyince  araya giren hatırlı kişilerce kendisine bir affedilme yolu öneriliyor.. neymiş bu yol, herkesin önünde yemin edecek kutsal kitaba el basacak valla billa iki gözüm önüme aksın ki ben ne dediysem yanlış kutsal kitap doğrudur ben ne akılsız bi adamım ki buna karşı geliyorum diyecektir.. aaa çok kolay ne var bunu yapması gider yeminimi ederim der galile ve kardinallerin önünde diz çökerek yeminini eder ama bir daha söylemeyeceğini söylediği her şeyi yeminini ederken söyler zaten hehehehe :)) 
özetlersek şuna yakın bi ifade yazıp imzasını altına " hiç kimsenin etkisinde kalmadan kendi hür iradesiyle!!" atar.. Yıl : 1633 

"ben, floransalı müteveffa vincenzo galilei nin oğlu, yetmiş yaşındaki galileo ....
 kutsal katolik kilisesi ve papanın inandığı, vaazettiği ve öğrettiği her şeye daima inandığıma ve inanmaya devam edeceğime yemin ederim.....

güneşin evrenin merkezinde hareketsiz durduğuna ve dünyanın evrenin merkezi olmayıp hareket ettiğine inandığım için, dini inançlara karşı geldiğim şüphesiyle yargılandım. ....
tüm samimiyetimle ve inançla, yukarıda andığım yanlışları ve sapkınlıkları nefretle lanetler, bunlardan vazgeçtiğime ant içerim....

gelecekte, ne sözlü ne de yazılı olarak, hakkımda benzer bir şüphe uyandırabilecek hiçbir şey söylemeyeceğime ve beyan etmeyeceğime yemin ederim.."

siz inandınız mı... şaka gibi, ama zaten Galile bunu yaparken 69 yaşında.. 70 diyerek baştan salladı zaten :)) 1633 - 1594 = 69 ediyor matematik yalan söylemez.. galile (belli şartlar altında)  söyler.. bu yemini ederken de içinden saydırıyo olduğundan eminim.. hatta bıyık altından ve o beyaz yaka üstünden gülümsediğini görür gibiyim.. :)) 

şimdi bu adam böyle yapıp kelleyi kurtarıyo o zaman, ama mimlenmiş bi kere, daha sonra tekrar hapse atılıp, yaşlılıktan ev hapsine çevriliyor  falan, zaten gözlerini de kaybeder üstüne.. muhtemelen güneşe bakmaktan.. güneş gözlüğü yok bişey yok bak bak nereye kadar .. kör olsada Galile 8 Ocak 1642'de hayatını kaybedene kadar bilimsel çalışmalar yapmayı bırakmaz. Mezarı Floransa'da Santa Croce bazilikasında imiş, bir daha gidecek olursam gidip bir görmek lazım.. 

Galile'nin "ampirik verilerden, duyulardan yola çıkılarak bilim yapılmaz" sözü, dünyanın dönüyor olması tespitinden çok daha kıymetlidir. O günkü şartlarda bunu çıkıp söylemesi göze aldığı şeyler düşünüldüğünde azımsanamaz, ettiği yeminde keşfettiklerini inkar ederken bile aslında inkar etmediğini anlamak ta o kadar da zor değil.. 

Aslında ben Galile ile başlayıp başka biyerlere varacaktım ve bu yazının konusu bambaşka bişeydi ama kendimi bir kaptırdım galileye inanın nereye varmak istediğimi unutmuş vaziyetteyim.. demek ki ne yazacaksam hepsi yalan dolanmış.. eğer aksi ise elbet hatırlar yazarım.. bu kez Newton ya da Darwin ile başlarım konuya.. eh artık varabilirsem varırım gideceğimiz yere varamazsak patika yollara sapar süpriz manzaraları seyre dalarız... UYRGZR-.-

1 yorum:

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

* Beni gerçekten seviyo musun Galile?

** Evet seviyom...

* Ama nasıl inanacam? Bugün engizisyon mahkemesinde dünya dönmüyor dedin, sıkışınca hemen kıvırıyorsun...

** Bi uyu allahaşkına!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...