Şimdi biz seninle
Mağrip açıklarında bir kadırganın
rüzgâraltında
olabilirdik.
geçmiş zamanlardan biriktirdiklerimizi
dalgalara bırakabilir,
deniz dibine saldığımız ağlarla
toplayabilirdik.
bizi yaralayan,
bizim yaraladığımız korsanlar var.
hepsiyle hesaplaşabilirdik.
ölenlerin ruhları bir ıssız adada
canımıza rahmet okumaktalar
iki uzun bir kısa çalıp
sancaktan geçebilirdik.
sonra..
iskele alabanda
diyebilirdik.
Şimdi biz seninle
Mağrip açıklarında bir kadırganın
rüzgâraltında olabilirdik.
bileklerimizde
bir zamanların sevdası
saçlarımızda iyot kokusu
bir sohbete dalabilirdik.
yelkenlerimizi dolduran rüzgâr,
başüstümüzdeki dolunay
ve dahi
göğüsleri bütün gerçeklerden çıplak denizkızları
bize bir şarkı
fısıldayabilirdi.
Şimdi biz seninle
Mağrip açıklarında bir kadırganın
rüzgâraltında olabilirdik.
teslim olması gereken
bir fıçı şarabı
kaçak yolcuların vehmiyle
yudumlayabilirdik.
Oysa kaptan ikimizin,
sırf ikimizin hatrına
hiç bir limana yanaşmıyor,
hiç kerteriz almıyor
olabilirdi.
ıssız bir fenerin
ölgün ışığı yüzlerimizde,
dudaklarımızda dünyanın bütün yalanları
ve tek doğrusu
gözlerimizde
sevişebilirdik. (UYKSZ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder