Yüzüme
yayılmış bi gülümseme ile uyandım bu sabah.. almış başını gitmiş, gözlerimi
geçmiş-kapalı olduğundan zahir, sonra oraya da bulaştı- kaşlarıma, saçlarıma
bulaşmış bi gülümseme.. Hiç bozmadan kalktım aynaya baktım, basbayağı gülümseme
işte. Yüzümü yıkarken biraz rahatsız oldu, çekildi içime oturdu. Pencereyi
açtım gitmez, balkona çıktım-rüzgara rağmen- gitmez, salondan odaya odadan
mutfağa geçtim..yok..duruyo..bi iki lokma attım, doymadı karnım, sanki onu
besledim. Oturup geçmesini de bekleyemedim, çaresiz çıktım sokağa.
Mahallenin
köpeği çöplerin buluştuğu bidonların yanına uzanmış yatıyordu. Üşenmedi,
adımlarımın dibinde, sokak başına kadar eşlik etti. Caddeden karşıya geçerken
ben, kuyruğunu sallayıp hala bana bakıyordu. Durakta, montunun yakasını kaldırıp
kulaklarını rüzgardan korumaya çalışan adam, bir adım geri çekilip yol verdi. Patlamış
atom bombasının dağılmayan bulutu gibi bu gülümseme, ne yapsam, ne etsem
benimle.
En
ön sıraya attım kendimi otobüste. Gelen geçenin gözü bende. Durup dururken torununu anlatmaya başladı
yanımdaki yaşlı teyze. Çalışıyormuş maliyede. Maaşı dolgun, boyu posu hallice.
Huyu suyu şahane. Diyemiyorum, bana ne..O konuşuyor, şişindikçe şişiniyor benim
gülümseme. Dışarı dar attım kendimi nihayetinde. Çok sordu soruşturdu, vermedim
ne bir isim ne de bir ipucu teyzeye.
Sarı,
kızıl yapraklar caddede. Kimi kümelenmiş bir köşede..Rüzgara kapılıp birbirinin
ucuna dikilmişler gibi dönüp duruyor, bazen yürüyenlerin ardına takılıyor kimi
de.. Belediye işçileri yapraklarla boğuşmaktan vazgeçmiş, süpürgelerine
dayanmış sigara tüttürmekte. Baktım, onların da başlarında avare bi gülümseme.
Burnumun
ucuna düşünce yağmurdan bi damla, rüzgar kesti sesini. Kağıt mendil satan
kadından yaptım aylık alışverişimi. Tartıcı çocuk ortalarda yok yaz gitti
gideli. Yara bandı satan amca, üstü kapalı geçide gitmiş besbelli. O sıra bi
kız durdurdu beni pardösülü. Sordu, “numune’ye en kestirme yol neresi” Dedim,
söylerim ama al şu içimdeki gülümsemeyi. İhtiyacı da varmış, kırmadı sağolsun.
Yolu söyledim, yaptık duygusal mübadeleyi. Ardından baktım dönünceye dek
köşeyi. O, dans eden yaprakları ekledi peşine, ben yağmurla doldurdum boş kalan yeri.
U(YKSZ)
5 yorum:
Bu ne güzel bi yazı böyle, hep gülümse :)
deli diyolar ama:))
desinler değişme sen
Çok sevdim:) Hele üşenmeyip köşeye kadar yolcuyu uğurlayan köpek!
Bu arada kitaplık da çok güzel:)
Özlem Öztürk: E, mutluluk bulaşıyor bi şekilde:)) teşekkürler duygunuzu-düşüncenizi paylaştığınız için. Sevgiler.
Yorum Gönder